10 Mayıs 2016 Salı


Bu sekiz aşamaya göre kimlik duyguları:
  1. Aşama: “Bana ne verildiyse ben oyum”
  2. Aşama: “Ne yaparsam ben oyum”
  3. Aşama: “Hayal ettiğim şeyi olacak kişiyim”
  4. Aşama: “Ne öğrenirsem ben oyum”
  5. Aşama: “Ben kimim?”
  6. Aşama: “Biz sevebildiklerimizin tümüyüz”
  7. Aşama: “Ben ürettiğim şeyim”
  8. Aşama:“Ben geride bırakabildiklerimim”
8-)Benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk (60+ yaş):

Bu döneme kadarki yaşanılan hayat değerlendirilir. 60’lı yaşlarda kişinin hala yapmak istediği çok şey var fakat fiziksel olarak çökkünlük olduğu için kişi bunu gerçekleştiremez, enerjisi yoktur. Eğer kişi iyi ki de böyle yaşamışım der, yaşantılarını kabul ederse benlik bütünlüğüne ulaşır. Fakat kabul etmezse umutsuzluk, ölüm korkusu yaşar. Kişide değersizlik ortaya çıkar.

7-)Üretkenliğe karşı durgunluk(Orta yetişkinlik 30-60yaş):
Hayatın en derin sorgulandığı dönemdir.Bunlar çözülemezse durgunluk oluşur. Fakat kişi; çocuklarıma, torunlarıma tecrübemi aktarayım, mesleğimde bir şeyler yapayım sanatsa faaliyette bulunayım, diye düşünürse üretkenlik yaşanır. Türk toplumunda bu dönemin sigortası “torun bakma” dır. Yani birey sonraki nesillere faydası olduğunu gördüğünde üretkenlik oluşur.

6-)Yakınlığa karşı yalıtılmışlık(Genç yetişkinlik-17-30 yaş):
Bu dönemde çıkara dayalı olmayan yakınlık olmalıdır. Kişi anlaşıldığını hissedince yakınlık duyar. Bir önceki dönemde kimlik oluşturan genç, bu dönemde o kimliği başkalarıyla paylaşmak zorundadır. Dostluk bu dönemde çok önemlidir. Bu dönem dostluklarında çıkar aranmaz, dertler ve sırlar paylaşılır. Romantik ilişkide ise, kişiyi en fazla tanıyan kişi eşidir. Kişiliğin zayıf yönlerini,sırlarını, bilir, koşulsuz kabul eder.

5-) Kimlik kazanımına karşı rol karmaşası(11-17yaş):

Bireyde hızlı fiziksel değişimler meydana gelir.Bireyin bu değişikliklere ayak uydurabilmesi gerekir. Kimlik karmaşasından kurtulup sağlıklı bir kimlik kazanması gerekmektedir. Birey bu dönemde kendine ben kimim? Sorusunu sorar ve bu soruyu yanıtlarsa bir sonraki dönem sağlıklı geçer. Ergen bu dönemde karşı cinsin fiziksel ve zihinsel onayını almak ister. Fiziksel olarak çekici bulunmak, zihinsel olarak da fikirlerinin önemsenmesini isterler. Genç bu dönemde üzerinde otorite hissettiği her şeye isyan eder. Her konuda tartışma çıkarması kimliğinin sınırlarını oluşturmasından kaynaklanmaktadır.

4-) Başarıya karşı aşağılık duygusu(7-11yaş):
Çocuğun başarıyı tattığı dönemdir. Bu başarı sadece okul başarısından ibaret değildir. Herhangi bir alanda olabilir.(örn: sanat,spor…) Çocuğa verilecek görev, çocuğun yeteneklerine uygun olmalı, gerekirse parçalara bölünerek verilmelidir. Anne- baba çocuğa olumlu geri bildirimlerde bulunmalıdır. Çocuğun kendi varlığını hissedebileceği alan oluşturulmalıdır. Çocuk başkalarıyla kıyaslanmamalıdır. Akademik öz güven bu dönemde gelişir. Plan yapma, ekip ruhu bu dönemde gelişir.

3-) Girişimciliğe karşı suçluluk(3-6yaş):

Bu dönemde çocuk merakla sorular sorar. Çocuğun sorduğu bu sorulara basit ve sade şekilde, mutlaka cevap verilmelidir. Eğer çocuğun soru sorması engellenirse ileride hiçbir şeyi merak etmez. Çocuğun ileri ki dönemdeki akademik başarısı buna bağlıdır. Ayrıca bu dönem çocukta, sorumluluk, merhamet,acıma duygusunun oluştuğu dönemdir. Empatinin ilk tohumları atılır. Çocuk için hayvan beslemek bu dönemde faydalıdır.


2-) Özerkliğe karşı kuşku ve utanç (1-3 yaş):

Çocuk iç işlerinde bağımsız olmak isterken, bir yandan da dışarıdan birinin onu denetlemesini, onaylamasını, izlemesini ve geri bildirim vermesini ister. Eylemlerini kendi yapmak ister. Bu duygu ise “özerklik” olarak adlandırılır. Çocuk birey olduğunu hisseder. Kimliğinin sınırlarını çizer. Ebeveynler güvenli ortamda çocuklarına özerkliğini yaşatma fırsatı vermelidirler. Çocuk bireyselleşmenin verdiği duyguyu yaşamalıdır. Bunu yaşamazsa ilk defa bu dönemde çocuğun içine utanç tohumu atılır. Çocuk, acaba yapamaz mıyım?şeklinde kendi iradesinden kuşkulanır. Sürekli başka birinin onayını bekler, kendi fikirlerine güvenmez.


          ERIKSONUN KİŞİLİK GELİŞİM DÖNEMLERİ

1-)Temel güvene karşı güvensizlik(0-1yaş):

Bu evrede bağlanma ve duygusal yakınlık önem taşımaktadır.Bağlanmanın temeli burada atılır. Bağlanma ilk  olarak fizyolojiktir. Anne, çocuğu karşılık beklemeden besler, çocukta bağlanma gerçekleşir. Aynı zamanda  güvenin temeli de bu dönemde atılır. Güven için en önemli unsurlar; tutarlılık ve kestirilebilirliktir. Annenin davranışları kestirilebilirse çocuk Dünyaya güvenle bakar. Fakat anne tutarsızsa ve davranışları kestirilebilir değilse çocuk tedirgin, her şeyden korkan ve zarar görme endişesi oluşan bir çocuk haline gelir. Çocuk, diğer insanlarla nasıl ilişki içinde olacağını, anneye bakarak öğrenir.Baba ile olan ilişkisini bile anneye bakarak öğrenir.